
İslam medeniyetinin temel dinamiklerini teşkil eden en önemli unsurlardan birisidir iyilik. Esasında bu açıdan bakıldığında bu medeniyetin bir iyilik hareketi olduğunu da söyleyebiliriz. İnsanların pazarlarda köle olarak satıldığı, kabile, ırk, renk, zenginlik-fakirlik vb. farklılıkların üstünlük kabul edilerek insanların birbirini yediği, pazarlarda köle olarak satıldığı karanlık bir dünyayı aydınlığa çıkarmak için gönderilen sevgili peygamberimiz en büyük mucizesi Kur’an’la bir iyilik medeniyetinin temellerini attı. “İyilikte ve takvada yardımlaşın, kötülük ve düşmanlıkta yardımlaşmayın” (Maide, 2) ayetini sevgili peygamberimiz kendi yaşantısıyla gösterdi. İyilik medeniyetinin öncüleri Mekke’de hemen fakir fukaranın, garip gurabânın, mazlumların yanında yer aldılar.
———————————-
Ali Erbaş
DİĞER KÖŞE YAZILARI