
Bu dizeler, Tunus`ta ve Mısır`da on yıllardır süren zulüm düzenine karşı gerçekleşen meşru halk ayaklanmasına ithaf edilmiştir. Her zaman olduğu gibi ateş düştüğü yeri yakacak, Tunuslu anne, Boazizi’nin acısını evinin salonunda küçük torununun ışık saçan gözlerine bakarak ve oğlunun izini onda arayarak dindirmeye çalışacaktır. Sanıyoruz, dünyanın dört bir yanında duyarlı yüreklerin empatisi acılı annenin ikinci tesellisi olacaktır.
MUHAMMED
Karanlığa ve yalnızlığa
Haykırıyor bir devrimci Tunus’ta
‘Sokağa çıkma yasağı var ‘
Güvercinler uçmuyor semada
Gözlerini gördüm, bulvarda
Bir tank saçağı altında
Kabına sığmıyor artık yürek
Sura üfleniyor her yerde
Mezar Taşları Senfonisi
Sloganı isyanın
Issız loş sokakların cansız çeperinde
Gözü kara sade bir halk
Patlıyor El-Cezire ekranına Tunus’ta
‘Doymadınız mı ilahlar!’
Bulvarda göz alıyor inancın alevi
Zehirli gaz oluyor zulme
Kutlu direniş halka
Serin kaldırım taşlarını teslim alıyor önce
Olduğum yere çakılıyorum öylece
Çok uzaklardaki bu gücün adı ne?
Herkes bağırır bir yerde
Holiganı, şarkıcısı, balıkçısı
Çocuğu, genci, yaşlısı
Bu mühendis bir başka,
‘ Muhammed Boazizi! ’
İçine haykırdığı azim ses
Yanarken bile haysiyet için
Var olarak yok edemediği zulmü
Yok olarak yok etmek için!
Kav benzini tutuşturdu
Benzin her şeyini Muhammed’in
Kirpiklerini aldı önce alevler
Aşk olsun!
Nasıl oldu bağırmadın Muhammed!
Girmesin istedin kayıtlara
Olmasın adi bir vaka.
Tek başına onurdun
Yanmış gözlerinde bile okunan
On yılların köle düzeni de
Yanabilir miydi cebindeki son kuruşun üzerinde?
Büyük insan Muhammed!
Aşıktın yaşamaya işte ispatı
Aşıktın, yavrunun baba deyişine
Annene, mahallene, halkına.
Hiç gamlanmadı Muhammed
Melekler getirdi kulağına
İlanını annesinin yeryüzüne
‘Oğlumun yaptığı ile gurur duyuyorum’
Sessizdi sesi
Hangi ruh acır da bağırmaz
Şahitlik ettiğinde şehit
Vicdanının sesine
Muhammed’in sesi
Halkına rahmet
Muhammed’in sesi
Halkalara rahmet
Ey uğruna ölecek hiçbir şeyi kalmayan dünya!
Sana uyan ulemanın elleri kurusun!
Muhammed’in devrimine
İnancı kalkan yapan
Kıyamı küçük gösteren fetvayla
Kendi onurunu yakan
Köle düzenleri sürsün diye.
Gözlerini kapamadı önceden
Tanığıydı Muhammed
Vicdan Allahın istiaresi
Gündüzlerin istiharesi
Aklın kalbin vahyin menzili !
Dirilişin sabahında
Milyonlar indi Burgiba Bulvarı’na Tunus’un
Milyonlar indi Özgürlük Meydanı’na Mısır’ın
Ne demek istedi o vicdan bize?
Hepimizin sözü yerine
Duymak istediler tükendiği yerde
Kulak kabarttılar ölümcül, sessizce
Aynı anda irkildi milyonlar
Saf tuttu Boazizi’ler aniden
Mabedine karşı Firavunlar’ın
Hepsinin dudakları aynı açıldı
Girdi demek her bedenin içine
Muhammed’in ruhu
Titreten bir sesin aksi semada
‘Yaşasın Tunus Yaşasın Mısır
Yok Olsun Zulüm Kahrolsun Zalimler!’
———————————-
Ömer Altaş
DİĞER KÖŞE YAZILARI
- Paralel din, paralel devlet – (Ömer Altaş)
- Senaryo, Darbe ve Devlet – (Ömer Altaş)
- Ebrehe’ye karşı Ebabiller – (Ömer Altaş)
- Sureti haktan görünenleri de yenmeli! – (Ömer Altaş)
- II. Yeni ve HDP – (Ömer Altaş)
- II. Yeni Türkiye dönemi ve AK Parti – (Ömer Altaş)
- İçimizdeki Haçlılar – (Ömer Altaş)
- Paralel’e sesleniş Hizmet gönüllülerine çağrı – (Ömer Altaş)
- Tam yenmeden bu ülkeye rahat yok! – (Ömer Altaş)
- Hitabet siyasete yetmez – (Ömer Altaş)