
Geçen haftaki yazımda MİT Kanunu üzerinden bir değerlendirme yapıp, kanunun öngördüğü kurgu ve kurumsal iskeleti öne çıkarmıştım. Bu iskelette Başbakan’a karşı sorumluluk esası benimsenmiş olsa da, sistem temel esasları itibariyle
MİT
Bürokratik
Geçen haftaki yazımda MİT Kanunu üzerinden bir değerlendirme yapıp, kanunun öngördüğü kurgu ve
sivil iradeden
Bu ise
17 Kasım 1913 tarihinde kurulan Teşkilat-ı Mahsusa’yı, yine modern bir istihbarat ihtiyacını karşılamak
22 Temmuz 1965’te, yani 27 Mayıs Vesayetinin Parlamentoya egemen olduğu bir dönemde çıkarılan 644 sayılı Kanun
Kurum bugünkü yapısına ise 12 Eylül Darbecilerinin çıkardığı 1 Kasım 1983 tarihli Kanun
Buradan bazı sonuçlar çıkarabiliriz.
İlk
Üçüncü noktayı yaşanan krizle birlikte ortaya koymak gerekir. MİT krizi, elit bir sınıfın hâkimiyetine göre kurgulanmış yüzyıllık bir siyasal
çmeyeceği, demokratik iradelerin de devlete egemen olamayacağını göstermiş olmalıdır. Sistemi bütünüyle toplumun ve hâlihazır uluslararası işleyişin gereklerine göre demokratik bir dönüşüme uğratmadan, ne milli egemenlik ilkesinin hayata geçmesi mümkündür, ne de bekasına çokça
Özellikle bir konuda Hükümet’e bir iki hatırlatmada bulunmak gerekir. Anayasa değişikliği paketi hazırlanırken, gerek Anayasa Mahkemesi’nin, gerekse HSYK’nın siyasal çoğulculuğu sağlayacak şekilde
———————————-
Osman Can
DİĞER KÖŞE YAZILARI
- Yeni mimari proje ve siyasal inşa – (Osman Can)
- Yapısal değişim Yeni Türkiye’nin anahtarı – (Osman Can)
- Ekonomik mucizeden yapısal değişime AK Parti – (Osman Can)
- Siyasal diyaloğun kurumsallaşması – (Osman Can)
- Terörün hedefi ya da Türklere de özgürlük – (Osman Can)
- Statüko değişiyor – (Osman Can)
- Özkök, Başbuğ ve yapısal bir sorun – (Osman Can)
- Kimlikler ‘Ölümcül Kimlikler’ – (Osman Can)
- Basın özgürlüğü ve Yeni Anayasa – (Osman Can)
- Mısır’da Anayasa mücadelesi, kim kime gıpta edecek? – (Osman Can)