
Gençliğin Gelecek Tasavvuru Ankara’da Tartışıldı
Anadolu Öğrenci Birliği tarafından düzenlenen "Yeni Türkiye'de Gençliğin Gelecek Tasavvuru"sempozyumu Türkiye'nin dört bir yanından gelen 550 üniversite öğrencisinin katılımıyla Ankara'da gerçekleşti.
Programın ilk gününe, Anadolu Platformu Başkanı Turgay Aldemir, Anadolu Öğrenci Birliği Kurucu Başkanı Tamer Çalhan ve Anadolu Öğrenci Birliği Başkanı Abdulvahit Yücel'in açılış ve selamlama konuşmalarının ardından öğrenciler tarafından hazırlanan sunumlar gerçekleşti. 5 gün süren programın ilk 3 gününde 120 öğrenci tebliğlerini sundu.
Son 2 gününde Yeni Türkiye ile ilgili eğitimlerin gerçekleştiği programda, aralarında Başbakan Yardımcısı Beşir Atalay, İçişleri Bakanı Efkan Ala, Gençlik ve Spor Bakanı Akif Çağatay Kılıç, Gençlik ve Spor Müsteşarı Faruk Özçelik, Milli Eğitim Müsteşarı Yusuf Tekin ile Malatya Milletvekili Öznur Çalık, Başbakanlık Siyaset Başdanışmanı Yalçın Akdoğan , Ak Parti Dış İlişkilerden Sorumlu Genel Başkan Yardımcısı Yasin Aktay, SETA Genel Başkanı Taha Özhan ve SETA Siyaset Araştırmaları Direktörü Hatem Ete'nin olduğu çok sayıda siyaset insanı ve bürokrat katıldı.
Programın resmi açılış töreni 4 Ağustos Pazartesi yapıldı. 7 Ağustos Perşembe günü akşam sonuç bildirgesinin okunmasıyla birlikte program sona erdi.
YENİ TÜRKİYE’DE GENÇLİĞİN GELECEK TASAVVURU
SONUÇ BİLDİRİSİ – 03-07/ 08/2014
“Biz sana onların başından geçenleri gerçek olarak anlatıyoruz. Hakikaten onlar rablerine inanmış gençlerdi. Biz de onların hidayetini arttırdık.”
Dünya, zulüm, kan, gözyaşı ve barut kokusuna boğulurken, analar çocuklarının parçalanmış bedenlerinin başında sessiz çığlıklarla “Ya Rabb, katından bize bir yardımcı gönder” diye haykırırken geçmişten güç alarak geleceği inşa etmeye çalışan Anadolu’nun çeşitli üniversitelerind
Anadolu Öğrenci Birliği olarak ötekinin olmadığı bir gelecek tahayyül ediyoruz. Neohariciliğin ve İslam kisvesine bürünmüş bütün yanlış algıların daima karşısında olacak ve İlay-ı Kelimetullah düsturuyla mücadelemizi sürdüreceğiz. İçinde yaşadığımız toplumun asli unsurları olarak topluma iyi bir model olan, moral ve motivasyonunu tamamlamış, müteal ve mütevazı, idealleri uğruna emek veren, erdem ve edep dairesinde yaşayan gençler olarak, köklü medeniyetimizin tarihini bilerek Yeni Türkiye’yi ve yeni dünyayı inşa etmeye talibiz.
Yarım asırlık İslami geleneğin varisleri olarak Gazze’yi, Kudüs’ü, Filistin’i, Doğu Türkistan’ı, Şam’ı, Bağdat’ı, Arakan’ı, Orta Afrika’yı, Kürdistan’ı, kısacası bütün İslam diyarlarını emanet bilip yeryüzünün tüm mazlum ve mustazaflarına sahip çıkacağız. Tüm zalim sistem ve yöneticilere karşı dik duracağız. Aramıza çizilmiş yapay sınırları tanımıyoruz. Bizden ayrıştırılmış ve ötekileştirilmey
İslamın siyaset teorisi adalet, özgürlük, kardeşlik, dayanışma ve çok hukukluluk temellerine dayanır, meşveret, toplumsal sözleşme, ehliyet ve liyakat, siyaset teorimizin vazgeçilmez unsurlarıdır. Siyasal, ekonomik, bürokratik ve dinsel oligarşiden uzak bir siyaset dili geliştirmeliyiz. Hz. Peygamber’in ortak yaşam alanı oluşturan Medine’sini örnek alarak Peygamberin siyasi pratiklerinde önemsediği ilkeleri, siyaset tarzını ve siyasal yaklaşımlarıyla birlikte Müslümanların bugüne kadar ortaya koyduğu siyasal tecrübeleri ve insanlığın bu alandaki birikimini güncelleyerek çağımıza taşımayı hedefliyoruz.
Tarihin çeşitli dönemlerinde İslam toplumlarında görülen statükoya evrilen muhafazakarlaşma
İnsanlık tarihi hep olumlu yönde seyretmemiştir. Bu olumsuz dönemleri de değerlendirerek tecrübemizi derinleştiriyoru
Yeni Türkiye’nin anlaşılması ancak eski Türkiye’yi bilmekten geçer. Doksan yılı aşkın zamandır, Eski Türkiye’de ötekileştirilen unsurlar olarak var olduk. Türk’üyle, Kürd’üyle, Çerkez’iyle, Laz’ıyla önce değerlerimizden koparıldık. Topyekün bir sekülerleşme evriminden geçirildik, karşı çıkanlarımızın çoğu idam edildi, kimi hapsedildi, kimi sürgün edildi. Sürekli yapay korkularla toplum sindirildi. Devlet kendini her şeyin üstünde gördü, insana hizmet etmedi, kendine hizmet ettirdi. Siyasal partiler devletin selahiyetini önceledi, aykırı sesler susturuldu. Milletin vergileri ve doğal kaynakları rütbeli ya da cübbelilere peşkeş çekildi. Milliyetçi ve batıcı söylemlerle toplum dizayn edilmeye çalışıldı. Dini ve kültürel değerlerinden uzaklaştırılan toplum sönükleşti. Yapılan devrim ve darbeler insanları yozlaştırdı. Unutulmaz acıların yaşandığı Türkiye, İslam coğrafyasının son kalesidir. Tüm dünya Müslümanlarının umut kaynağı, model olmaya adar ülkesidir, iyilik üretme merkezlerindendi
Bu memleketin asıl sahibi biziz, insanı merkeze alan, İslamı önceleyen bir anlayışla daima siyasete yön veren, yönünü siyasetten almayan insanların( gençlerin) yetişmesi için çalışmayı görev biliyoruz. Sivil inisiyatifle bir davet ve iyilik hareketi olan Anadolu Öğrenci Birliği, adil, özgür ve çok hukuklu bir Türkiye’nin inşasında her türlü doğrunun yanında, yanlışın karşısındadır, asıl hedefi dünyayı inşa etmektir, hiçbir siyasi oluşumun ne hamisi ne de himayesindedir.
Bizler inanıyoruz ki, bütün bir insanlığın kurtuluşu olmayan bir kurtuluş bizim de kurtuluşumuz olamaz.
Bizler inanıyoruz ki bilimde, siyasette, sanatta, iktisatta atacağımız sağlam adımlar ve takınacağımız şahsiyetli tavırlarla istikbalin büyük medeniyetini kurabiliriz.
Kurucu bir irade ile kadim mirasımızdan güç alarak vesayetçi sistemlerin, yasaklayıcı ve baskıcı tavırlarına, tehditlerine aldırmadan Yeni Türkiye’yi konuşmaya devam edeceğiz.
ANADOLU ÖĞRENCİ BİRLİĞİ